Avrupa’nın doğuya açılan kapısında, sessiz ama stratejik bir ülke var. Son yıllarda girişimciler, serbest meslek sahipleri ve sınır ötesi iş planı kuranlar için Bulgaristan, yalnızca düşük vergilerle anılan bir ekonomi olmaktan çıktı; aynı zamanda uzun vadeli bir yaşam ve yerleşim planının anahtarı hâline geldi. Tam da bu noktada Bulgaristan'da Şirket Kurarak Oturum İzni Almak, klasik vize arayışlarının ötesine geçen, iş ve yaşamı aynı potada eriten bir yol olarak öne çıkıyor.
Bir şirket kurmak… Kâğıt üzerinde birkaç imza, sicil kaydı ve banka hesabı gibi görünebilir. Oysa arka planda çok daha derin bir hikâye vardır. İşin sürdürülebilirliği, şirketin gerçek bir ekonomik faaliyete sahip olması, yerel sistemle kurulan bağlar ve göç idaresinin görmek istediği “niyet”. İşte Bulgaristan'da Şirket Kurarak Oturum İzni Almak, tam olarak bu niyetin hukuki ve ticari zemine oturtulmuş hâlidir. Avrupa Birliği sınırları içinde yaşama, işini buradan yönetme ve zamanla kalıcı statüye ilerleme fikri, pek çok kişi için güçlü bir motivasyon yaratır.
Rakamlar da bu ilgiyi doğrular nitelikte. Bulgaristan Ulusal İstatistik Enstitüsü verilerine göre son beş yılda yabancı ortaklı şirket sayısında %30’un üzerinde artış kaydedildi. Özellikle Türkiye, Almanya ve İtalya bağlantılı girişimler bu yükselişte başı çekiyor. Bunun temel sebepleri arasında %10’luk sabit kurumlar vergisi, hızlı şirket kuruluş süreçleri ve oturum izniyle birlikte gelen hukuki güvence yer alıyor. Bir danışmanın kulağa fısıldadığı şu cümle durumu güzel özetler:
“Bulgaristan’da iş kuranlar yalnızca şirket açmıyor, aynı zamanda geleceğini de yapılandırıyor.”
Bu rehberde, Bulgaristan’da şirket kurma fikrinin nasıl bir oturum izni sürecine dönüştüğünü, hangi aşamalardan geçildiğini ve hangi detayların sürecin kaderini belirlediğini adım adım ele alacağız. Bir romanın ilk sayfası gibi; sakin başlayan, ilerledikçe derinleşen ve sonunda netleşen bir yolculuk seni bekliyor.
Bu soruyu bir kavşağa benzetmek mümkün. Bir yol tabelasında “şirket”, diğerinde “oturum izni” yazar. Çoğu kişi bu iki tabelasının otomatik olarak aynı yöne baktığını varsayar. Uygulamada tablo daha katmanlı ilerler. Hukuki zemin, göç mevzuatı ve ekonomik gerçeklik aynı masaya oturur; karar orada çıkar.
En yaygın yanılgı şu düşüncede saklıdır. “Şirketi kurarım, oturum kendiliğinden gelir.” Bulgaristan mevzuatı bu kadar mekanik çalışmaz. Şirket kuruluşu, sürecin ilk anahtarı sayılır; kapıyı açan tek hamle olarak görülmez.
Göç idaresinin baktığı resim daha geniştir:
“Sicilde kayıtlı bir şirket vitrin gibidir; içeride hayat var mı, asıl soru budur.”
İstatistikler de bunu destekler. 2023 yılında yapılan başvuruların yaklaşık %40’ı, şirket faaliyeti yeterince ikna edici bulunmadığı için askıya alındı ya da ek belge talebiyle uzadı. Yani mesele şirket açmakla sınırlı kalmaz, şirketin yaşaması beklenir.
Bulgaristan’da iş temelli oturum yolları üç ana hatta toplanır. Her biri farklı profillere hitap eder; tek tip çözüm yoktur.
1) Şirket kurma yolu
Aktif ticaret planlayan, fatura kesen, çalışan istihdam eden girişimciler için öne çıkar. Uzun vadeli plan yapanlar bu hattı tercih eder.
2) Şirket temsilciliği
Türkiye veya başka bir ülkede hâlihazırda şirketi bulunanlar için daha hafif bir model sunar. Bulgaristan’da ticari faaliyet yürütülmez; pazar araştırması ve temsil fonksiyonu öne çıkar. İlk adım olarak sıkça kullanılır.
3) Yatırım ve taahhüt temelli başvurular
Daha yüksek bütçeye sahip, istihdam ve sermaye taahhüdü sunan yatırımcılar için tasarlanır. Süreç hızlı ilerler, denetim daha yoğundur.
Bu üç yol, satranç tahtasındaki farklı açılışlar gibidir. Hedef aynı kalır, hamleler değişir.
D tipi vize, sürecin görünmeyen omurgasıdır. Uzun süreli oturum başvurularının kapısını açan anahtar rolünü üstlenir. Şirket kurma veya temsilcilik planı yapanların büyük bölümü, ilk resmi adımı D vize başvurusu ile atar.
Akış genelde şu sırayı izler:
Bu vize, “ön onay” gibi çalışır. Göç idaresi başvurana şunu sorar. “Buraya hangi planla geliyorsun ve bu plan ayakta durabilir mi?” Dosya bu soruya ikna edici yanıt verdiğinde süreç akmaya başlar.
Bulgaristan’da şirket kurarak oturum izni almak mümkündür; ancak bu yol düz bir asfalt gibi uzanmaz. Yer yer virajlar, bazen yokuşlar çıkar. Doğru yöntemi seçen, belgelerini mantıkla ören ve iş planını yaşayan bir yapıya dönüştürenler için bu yol, Avrupa’da kalıcı bir hayata açılan sağlam bir köprüye dönüşür.
Bir şirket kurma süreci, çoğu zaman satranç tahtasının ortasına taş koymak gibidir. Hamle erken yapılır, etkisi uzun sürer. Bulgaristan’da bu hamlenin gücü, seçilen şirket türü, sermaye yapısı ve ilk kurulum adımlarının ne kadar temiz atıldığıyla doğrudan ilişkilidir. Oturum izni hedefi olanlar için bu aşama, dosyanın omurgasını oluşturur.
Bulgaristan’da en sık karşılaşılan şirket türleri üç harften ibaret gibi görünse de arka planları oldukça farklıdır.
Bu yapı, pratikliğiyle öne çıkar.
AD yapısı, prestijli bir vitrin sunar. Ancak küçük çaplı ticaret veya serbest meslek planı olanlar için fazla ağır bir gövdeye sahiptir.
Özetle:
Kurulum süreci kâğıt üzerinde uzun görünür, uygulamada ise domino taşları gibi art arda ilerler. Doğru sırayla hareket edildiğinde süreç hızlanır.
Genel akış şu şekilde işler:
Bu aşamada zaman kaybı genellikle banka hesabında yaşanır. Son yıllarda Bulgar bankalarının uyum prosedürleri sıkılaştı. Ortalama hesap açılış süresi 5–10 iş günü aralığında seyrediyor. Dosyası temiz olan girişimciler için süreç neredeyse saat gibi işler.
Bir muhasebecinin dediği gibi:
“Şirketi herkes kurar, sistemi kuran yol alır.”
Aşağıdaki tablo, Bulgaristan’da standart bir OOD/EOOD kuruluşu için ortalama süre ve maliyetleri gösterir. Rakamlar, 2024–2025 dönemindeki piyasa verilerine dayanır.
|
Kalem |
Ortalama Süre |
Tahmini Maliyet |
|
Ticaret Sicil Tescili |
2–5 iş günü |
100–150 € |
|
Hukuki & danışmanlık |
— |
400–800 € |
|
Banka hesabı açılışı |
5–10 iş günü |
0–150 € |
|
Muhasebe kurulumu |
— |
50–100 € / ay |
|
Ofis adresi (sanal/fiziksel) |
— |
50–300 € / ay |
Toplamda, mütevazı bir başlangıç için ilk kurulum maliyeti genellikle 700–1.500 € bandında şekillenir. Bu rakam, Avrupa Birliği ortalamasının oldukça altında kalır; Bulgaristan’ın cazibesini artıran unsurlardan biri de tam olarak budur.
Şirket kuruluşu yalnızca resmi bir başlangıç sayılmaz. Oturum izni dosyasında “bu kişi burada kalıcı bir yapı kuruyor” algısını oluşturan ilk güçlü sinyaldir. Sağlam temelle atılan bu adım, ilerleyen aşamalarda hem göç idaresi hem de bankalar nezdinde süreci belirgin şekilde rahatlatır.
Bu aşama, sürecin nabzının tutulduğu noktadır. Evraklar masaya serilir, rakamlar konuşur, niyet satır aralarından okunur. Oturum ve D tipi vize başvurularında Bulgar makamlarının yaklaşımı tek bir soruda özetlenebilir.“Bu iş gerçek mi, sürdürülebilir mi, ülke ekonomisine temas ediyor mu?” Yanıt ikna edici olduğunda dosya yol almaya başlar.
İstihdam konusu, en çok kafa karıştıran başlıkların başında gelir. Bunun temel sebebi, farklı başvuru statülerinde farklı eşiklerin devreye girmesidir. Her başvuru aynı terazide tartılmaz.
Senaryo 1: Standart şirket sahibi oturum başvurusu
Senaryo 2: Yatırım ve genişleme odaklı başvurular
Senaryo 3: Şirket temsilciliği
Burada kritik nokta şudur. Göç idaresi yalnızca sayı saymaz, mantık arar. Beş kişilik bir ekip, iyi kurgulanmış bir iş planıyla on kişilik hayali bir organizasyondan daha güçlü durur.
Bu belgeler, başvurunun finansal omurgasını oluşturur. Devlet, başvuru sahibinin kamu sistemine yük olmadan hayatını sürdürebileceğini görmek ister.
Genelde talep edilenler:
2024 verilerine göre Bulgaristan’da aylık asgari geçim eşiği yaklaşık 700–800 BGN bandında seyrediyor. Göç dosyalarında bunun 6–12 aylık karşılığına denk gelen bir finansal görünüm güven verici kabul ediliyor.
Bir mali müşavirin yorumu durumu netleştirir:
“Para göstermek yetmez; paranın nereden geldiği ve nasıl kullanıldığı anlatılmalıdır.”
Aktiflik, soyut bir kavram gibi durur; uygulamada ise somut izler üzerinden değerlendirilir. Göç idaresi, şirketin masa başında kurulup rafa kaldırılmadığını görmek ister.
İkna edici bir dosyada genellikle şu unsurlar bulunur:
Bu belgeler, bir zincirin halkaları gibidir. Tek başına biri güçlü durmaz; birlikte anlam kazanır. Dosya incelendiğinde şu algı oluştuğunda süreç rahatlar. “Bu şirket yaşıyor, nefes alıyor, ekonomik döngüye temas ediyor.”
Oturum ve D vize şartları bir kontrol listesi gibi okunmamalıdır. Bu aşama, başvuru sahibinin Bulgaristan’daki varlığını gerekçelendirdiği bir anlatıdır. Sayılar, belgeler ve iş planı aynı hikâyeyi anlattığında kapılar açılır.
Bu bölüm, sürecin mutfağıdır. Plan burada pişer, dosya burada olgunlaşır. Yanlış sırayla eklenen tek bir belge, yemeğin tadını bozabilir. Doğru hazırlanmış bir başvuru dosyası ise göç makamlarının önüne tertipli, okunabilir ve ikna edici bir hikâye koyar.
Başvurunun ilk ayağı Türkiye’de tamamlanır. Burada hazırlanan belgeler, Bulgaristan’daki dosyanın temel taşlarıdır. Apostil ve yeminli tercüme konusu, en sık hata yapılan alanlardan biridir.
Temel evrak checklist’i:
Bu belgelerin büyük bölümü apostilli olarak hazırlanır ve ardından Bulgarca yeminli tercümeye girer. Apostil, belgenin resmî geçerliliğini uluslararası alanda tanıtan bir mühür gibidir. Tercüme ise bu mührün Bulgar makamlarınca okunmasını sağlar.
Türkiye’den gelen belgeler tek başına yeterli sayılmaz. Bulgaristan’daki ekonomik ve fiilî bağlar ayrıca dosyaya eklenir. Bu aşama, “buradayım ve kalıcıyım” mesajının verildiği bölümdür.
Genellikle talep edilen belgeler şunlardır:
Banka dökümleri, yalnızca bakiye göstergesi olarak okunmaz. Hesap hareketleri, şirketin ritmini anlatır. Düzenli giriş–çıkışlar, ticari hayatın nabzı gibi değerlendirilir.
Başvuru süreci, birkaç resmi duraktan oluşan bir yolculuğu andırır. Her durakta farklı bir kontrol yapılır.
Genel akış şu şekildedir:
Bu aşamaların her biri, bir zincirin halkası gibi birbirine bağlıdır. İlk baştaki küçük bir eksiklik, son aşamada bekleme süresini uzatabilir. Dosyası baştan düzgün kurgulanan başvurular, genellikle daha az soruyla ilerler.
Adım adım başvuru süreci ve evrak listesi bir formalite yığını gibi algılanmamalıdır. Bu bölüm, başvuru sahibinin planını devlet diline çevirdiği alandır. Dil doğru konuşulduğunda süreç akıcı hâle gelir.
Bu bölüm, yolun sonuna yaklaşırken görünen tabelaları anlatır. Bazıları “dur” der, bazıları “devam”. Oturum izni sürecinde yapılan başvuruların önemli bir kısmı ilk aşamada onaylanır; kalan dosyalar ise çoğu zaman küçük ama kritik ayrıntılar yüzünden takılır. Bu nedenle riskleri bilmek, uzatma dinamiklerini kavramak ve uzun vadeli planı en baştan düşünmek sürecin sigortasıdır.
Red kararları çoğu zaman tek bir nedene dayanmaz. Belgeler, beyanlar ve şirket faaliyetleri bir bütün olarak değerlendirilir. Aşağıdaki başlıklar, uygulamada en sık karşılaşılan sorun alanlarını gösterir:
Oturum izni alındıktan sonra süreç bitmez, yalnızca vites değiştirir. Uzatma aşaması, şirketin gerçekten ayakta kalıp kalmadığının kontrol edildiği periyottur.
Her yıl düzenli olarak yerine getirilmesi beklenen başlıca yükümlülükler şunlardır:
Uygulamada, uzatma başvurularının büyük kısmı bu maddeler düzenli takip edildiğinde sorunsuz ilerler. Dosya, her yıl bir öncekinin devamı gibi okunur; kopukluk oluşmaz.
Daimî oturum, maratonun bitiş çizgisidir. Herkes için ulaşılabilir olsa da herkes için aynı hızda gelmez. Uzun vadeli plan, başvuru sahibinin Bulgaristan’daki yaşam ve iş bağlarının derinliğiyle şekillenir.
Daimî oturumun daha gerçekçi olduğu profiller:
Genel uygulamada, kesintisiz oturum sonrası 5 yıl civarında bir süre, daimî statü için güçlü bir zemin oluşturur. Bu süre boyunca dosya temiz kaldığında süreç teknik bir başvuruya dönüşür.
Red sebeplerini bilmek savunma hattını güçlendirir; uzatma şartlarını ciddiye almak oyunda kalmayı sağlar; daimî oturum hedefi ise bütün bu sürecin pusulası olur. Yol uzun görünse de adımlar bilinçli atıldığında Avrupa’da kalıcı bir düzen kurmak hayal olmaktan çıkar.
Her yolculuk bir karar anıyla başlar. Kimi zaman bir masa başında, kimi zaman gece yarısı açılan bir tarayıcı sekmesinde. Bulgaristan’da şirket kurarak oturum izni süreci de tam olarak böyle bir kararla şekillenir. İlk bakışta bürokratik, hatta karmaşık görünen bu yol; doğru adımlar, tutarlı bir iş planı ve yaşayan bir şirket yapısıyla ilerlediğinde son derece rasyonel bir düzleme oturur.
Bu rehber boyunca şunu gördük. Şirket kuruluşu yalnızca resmî bir işlem değildir; oturum izninin temel taşıdır. Evrak listeleri, banka dökümleri, istihdam planları ve uzatma süreçleri ise bu yapının ayakta kalmasını sağlayan kolonlar gibidir. Her biri yerli yerinde olduğunda, Bulgaristan’daki varlık geçici bir deneme olmaktan çıkar, sürdürülebilir bir düzene dönüşür.
Eğer bu noktada aklında hâlâ sorular dolaşıyorsa, bu oldukça doğal. Çünkü her girişimcinin hikâyesi, bütçesi ve hedefi farklıdır. Tam da bu yüzden konuyu daha derinlemesine ele aldığımız diğer içeriklerimiz, bu yolculukta sana pusula görevi görebilir:
Bir romanın son sayfası gibi düşün; hikâye burada bitmiyor, yeni bir bölüme geçiyor. Doğru bilgiyle ilerleyenler için Bulgaristan, yalnızca bir iş lokasyonu olarak kalmaz. Zamanla, planların gerçeğe dönüştüğü bir yaşam sahnesine dönüşür.
Evet, şirket sahibi üzerinden alınan oturum izni, aile birleşimi başvurularına zemin hazırlar. Eş ve 18 yaş altı çocuklar için ayrı dosyalar hazırlanır. Bu dosyalarda gelir yeterliliği, konut uygunluğu ve aile bağlarını gösteren belgeler öne çıkar. Uygulamada, ana başvuru sahibinin oturum statüsü netleştikten sonra aile dosyalarının ilerleme hızı artar.
Bulgaristan Avrupa Birliği üyesidir; Schengen sistemine ise kademeli geçiş sürecindedir. Oturum izni, Bulgaristan sınırları içinde yasal ikamet hakkı verir. Kısa süreli Schengen seyahatleri mümkündür; uzun süreli kalışlar için ilgili ülkenin kuralları devreye girer. İş insanları açısından bu durum, Avrupa ile temas kurmak için güçlü bir avantaj sağlar.
Oturum izni, ülkede gerçek bağ kurulmasını bekler. Yıl boyunca hiç giriş yapılmayan, adresle temas kurulmayan dosyalar riskli kabul edilir. Pratikte, yılda birkaç kez Bulgaristan’da bulunmak, iş faaliyetlerine katılmak ve resmî adresle temas hâlinde olmak dosyanın sağlığı açısından önem taşır.
Resmî bir dil yeterlilik şartı bulunmaz. Başvuru dosyaları, tercümanlar ve danışmanlar aracılığıyla yürütülebilir. Günlük yaşam ve iş ilişkileri açısından temel seviyede Bulgarca veya İngilizce bilmek süreci kolaylaştırır. Göç makamları, dil seviyesinden çok iş planının gerçekliğine odaklanır.
Uzun vadede evet. Oturum izni → uzun süreli oturum → daimî oturum zinciri tamamlandığında, vatandaşlık başvurusu için hukuki zemin oluşur. Bu yol, sabır ve istikrar ister. Düzenli vergi ödeyen, kesintisiz ikamet sağlayan ve kamu düzeniyle uyumlu dosyalar bu süreci daha öngörülebilir hâle getirir.
